Devrimler,siyasal yaşam da olursa belki basarı diye algılanır.. Kendi hayatın da yaptıgın ”gunluk her devrim” senin başarındır.”Bir günü, diğeri ile eş tutan her zaman zarardadr ” Hadis sözü de bizi destekler.
Türkiye de parti devrimi-yargı devrimi-askeri devrim-devlet 3 erkinin parçalanması devrimi-Falan -filan devrimlerini gördük…1980 li yıllarda okul günlerindeyken 1960 ihtilalinini yapıldıgı gün ”27 Mayıs Demokrasi bayramı” diye kutlanır dı. Yaşamımızın ögrencilik devresinden, emeklilik devresine geldiğimiz de ”nasıl bir ihanet günü” olduğunu ve Türk Devlet büyüklerinin, katledildiğini ögrenmiş olduk..
Bu durumda anlamlandırmalar” zaman ve mekana yada kişilere”göre değişiyorsa orta da mutlak bir değer yok demektir.
Kişisel devrimler ,siyasal devrimlerin engelleyicisi özelliği taşır.. Herkesin çalışkan olduğu, bir gününün diğerini tutmadığı, artırarak değiştirdiği, bireyleri kandırmak zordur..Onlar sadece mutlak değerlere inanır..”Hımbıl,tembel oturdugu yerden kazanmayı marifet sayan””başkasını kandırarak geçim sağlayanlar”, mutlak değerlere değil günlük değerlere inanırlar..Liderin belirlediği değerler…Çelişki de oluştursa taparlar..
O yüzden bu yüz yıl ve önceki yüzyıl da da sorulan soruların, bu yüz yıldaki cevap larını merak ediyorum..
-Çift manalı parti isimleri,kronolojik takiple parti kurulmasının,parti içi mücadele ile değil de neden dışarda mücadele seçtiniz ?Sorusunun cevabını merak ediyorum..
-Merak ediyorum ,yıllarca birbirine galiz küfür savuranların ,samimiyet pozlarına nasıl dönüştüğünü ?
-Anayasa değişikliği yapılırken ”Tarafsız” kelimesini bile yargı bagımsızlığı için şart koşanların ”partili hakim savcı ”atamalarındaki parti kelimesini nereye koyacaklarını merak ediyorum..
-Eski hakimlerimiz zamanındayken,Felsefi- edebi değerleri olan yargı kararlarının,bir kaç on milyonluk diplomalarla yazılıp, yazılamayacağını merak ediyorum..
-Askeri okulları kapatırken, okulsuz emniyet ve askeri personelin;Savunma ve emniyet kurumuna sağlayacagı katma değeri merak ediyorum..
-Kitapsız,makalesiz ömrü bakanlık ve başbakanlık da geçirmiş siyasilerin ne zaman profösör ünvanı aldıklarını ve bilim dünyamıza katkılarının nasıl olacagını merak ediyorum.
-Bir sürü zengin işadamı TV lerine kilit vururken ,Acun TV spor muhabiriyken ,TV sahibi olup,ucuz yaz memleketlerinde konaklamasız yemeksiz,milleti kavgalı hale getiren programlarla parayı nasıl bulduğunu ve bismillah diyerek nasıl yediğini merak ediyorum …
-Memuru-amiri siyasetin dışında tutarken ”işçiyi, işsizi,ununu elemişleri” siyasette tutup,amirlerin genel müdürünü atama gücünün, nereye kadar uzanacagını merak ediyorum..
-Aileyi koruma kanununun aileyi dağıtma kanunu olarak ne zaman anlaşılacagını merak ediyorum..
-Düşe kalka yazılan bir iddianame -bir ilam ın gel gitlerle yargılama sürecine tarihsel nitelik katmanın ,adaleti ne zaman güncelleştireceğini merak ediyorum..
-Bakanlık işlevinin ,iş güvenliği olmayan ”sekreterya” işlevine dönüşme hızının ”devlet bekaasına” ne kazandırdıgını merak ediyorum..
-”Tak” diye söyler ”ŞAK” diye yaparım diyen paşalardan,söylenmeden yaparım diyen paşarın, bakan olarak ne yaptıklarını merak ediyorum..
İnsanı başına ne gelirse meraktan her insanın başına ne gelmişse babasından kaynaklandığını biliyorum.. Selamlar
TORUN HALİLİ