Sevgili okurlarım, bir mucize olmazsa, Marka Silivrispor Bal Ligine düştü.
Süreci geriye dönüp ele alacak olursak, Silivrispor’a ilk darbeyi deprem vurdu.
Sonrasında Sayın Belediye Başkanı, Silivrispor yönetimine mesafe koyarak açıktan müdahil oldu.
İlk darbe olarak kulübün gelirlerine el koymak için ihaleye çıktı, Hayırsever İş İnsanı Ali Kancıoğlu’nun verdiği destekle yapılacak ihaleye engel olundu.
Sayın Başkan buna rağmen durmadı, Kulübe ait gelirleri Belediye ukdesine geçirdi, bu işlemi yaparken “gelen parayı kulübe vereceğim” dedi. (Bir kısmıın verdi)
Sayın Başkan tam bu noktada kulübün içine dinamit yerleştirerek, kulübe verdiği nakit desteğini akrabası olan Teknik Direktör Sertan Güriz üzerinden vermeye başladı.
Yapılan bu işlem Yönetimi yok kabul etmekle eşdeğer oldu, Yönetim futbolcu ve teknik heyete sözünü geçiremez hale geldi. Ekonomik gerekçeleri öne süren futbolcular, Profesyonel futbol tarihinde ilk kez olacak şekilde “Pirim paralarını” gerekçe göstererek antrenmana çıkmadılar.
Ligin İkinci yarısı 3 kez antrenmana çıkmayan futbolcular, 5 maç ceza alan Sertan Güriz, sonuç küme düşmeye ramak kaldı.
Futbolun içine giren siyaset, Silivrispor Markasını bitirdi, oysa “Marka kent/Mutlu Silivri” sloganı ne güzel duruyordu, sloganla bu işler olmadığı gerçeği tüm gerçekliğiyle yüzümüze vurdu.
Silivrispor Küme düştüğün de, tüm Silivri küme düşecek, en başta da geldiği günden beri “Silivrispor la yatıp kalkan” Sayın Belediye Başkanımız olacaktır.
Futbolculuğunda başarı gösteremeyenler, yöneticiliğinde ilk golünü Silivrispor’a atmış oldu.