Dün Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul il Başkanı Canan Kaftancıoğlu Silivri’ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi.
Her ne kadar ani bir ziyaret olsa da örgüt görevini yaparak sayın başkanı karşıladı, Canan hanım örgütten gelen avantajını kullanacağını gösterdi. Kendinden emin, örgütünden emin bir il başkanı gördük, diğer dikkat çeken şey ise İsmet Kirazpınar ve Abdullah Yıldırım gibi muhaliflerinde karşılamada olmalarıydı. Bu iki isme önem veriyorum, her ne kadar parti içi muhalif olsalar da partili olmalarına halel getirmeyen kişilerdir bu isimler…
Her iki isim de örgüt içinden gelen ve bedel göze alan kişilerdir…
Önümüzdeki süreçte parti içinde çok daha aktif göreceğiz bu isimleri. Cumhuriyet Halk Partisini diğer partilerle karıştırmamak gerek, diğer partilerde gücü elinde bulundurana muhalefet etmek, disiplin yoluyla ihraç sebebi olurken CHP de demokratik hak olarak görünüyor…
Partide olan muhaliflik seçim sathına girildiğinde tamamen ortadan kalkıyor, birlikte mücadelenin örnekleri sergileniyor, buna en güzel örnek referandum sürecinde görüldü, CHP genel merkezi Sayın İnce’ye otobüs tahsis ederek çalışmasına olanak sağladı, bunu hiçbir partide göremezsiniz…
Dünün diğer bir detayı ise bir asalağın sözleriydi.
Kendisini partinin her kademesinde görev yapmış olarak gösteren bu asalak, eleştiri yapma bahanesiyle hem ilçe örgütüne, hem de belediyemize çamur atmaya çalıştı.
Özellikle gönderildiğine şundan eminim, önce İl Başkanına fotoğraflar gösteren bu asalak, özel fotoğraflar çekerek Başkanı karşılamaya gelmiş, hangi birimiz İl Başkanına hoş geldin demeye gelirken fotoğraf çekeriz…
Orada basının olacağını öngören ve onu yönlendiren büyük asalak, bizleri bunu tespit edemeyecek derecede salak sanıyor…
CHP örgütünün içinden gelen, yada sol ideoloji içinden gelen herkes bilir ki bu tür eleştiri yapılacağı zaman basının olmadığı ortamlar seçilmelidir… Aksini yapan partili olmayı bırak, maşa olduğunu da teyit etmiştir…
Ben burada İl Başkanını, İlçe Başkanını, ve örgüt üyelerini kutlamak istiyorum, provokasyon amacıyla gelen bu asalağın oyununa gelmeyerek, partinin zarar görmesinin önüne geçmiştirler…
Son olarak asalak sözüme hakaret davası açılma ihtimaline TDK üzerinden cevap vermek istiyorum…
ASALAK; Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit. 2. Başkalarının sırtından geçinen kimse, abacı, ekti, otlakçı
Parti bir canlı türüdür organları vardır, bu kişi bu partinin bünyesinde yer bulmuştur. Dün yaptığıyla partiye zarar vermeye çalışmıştır.
Meslek olarak başkalarının sırtından geçinen kimsedir.
Abacı veya otlakçıdır çünkü üst akıl tarafından yönlendirilmiştir…
Savcılık savunmamızı peşinen yapmış olalım…
Sevgili okurlarım; maalesef ki TDK ya bakmadan yazı yazamaz olduk, son bir yılda geçirdiğim 58 soruşturma beni bu tür açıklamaları peşin yapma yoluna itmiştir özür dilerim…