İki kelime yazmayı öğrenen ben taraf değilim modasına kapılıyor.
Ben tarafım, Cumhuriyet ve Atatürk’ten yana tarafım.
Birileri hırsızlığa bile tarafgir yaklaşıp, “benim liderimin vardır bir bildiği” derken tarafsızım demek hırsızın, arsızın tarafıyım demekle eşdeğerdir.
Ben tarafım, namuslu insanların tarafıyım.
Her türlü namussuzluğu yapıp, namus abidesi kesilenlerin tarafında olmamak için ben tarafım.
Ben tarafım, mazlumun tarafıyım.
Zalimin zulmünden yana taraf olmamak için ben tarafım.
Ben benim gibi düşünenlerin tarafıyım.
Düşünceyi esir alanların tarafında olmamak için düşünen ve gelişen beyinlerin tarafıyım.
Kişisel olarak üzerimde ciddi bir baskı var, buna rağmen sonuna kadar darağacını dahi göze alarak tarafım.
Esaretin değil, cesaretin tarafıyım.
Ben onların olduğu tarafta değil, adaletin olduğu taraftayım.
Taraf olmak iftira atmak değildir.
Ben cumhuriyet halk partisinin tarafıyım, korumak, kollamak, yüceltmek ve ona uzanan saldırıları bertaraf etmenin tarafıyım.
Bugün kendisini CHP seçmeniyim diyerek pazarlayanlar, iş yazıya dökmeye gelince “ben tarafsızım” demeleri bana göre hıyanet, topluma göre “şahsiyet” meselesi.
“Ben tarafsızım” diyen bu kişiliksizlerin tek derdi daha fazla para kazanmak, daha fazla kazanmak içinde hem nalına, hem de mıhına vurmaktan başka şey değildir.
Beyler bayanlar taraf olmak, ahlaksız ve edepsiz yazmak değildir.
Hem taraf olup hem ahlaklı, edepli yazılabilir, akit yazarları gibi taraf olmanızı bekleyen ve isteyen yok.
Cumhuriyet Halk Partisine operasyon yapılırken, partili olduğunu iddia edenin “ben tarafsızım” demesi ihanetle eşdeğerdir.
Silivri’nin kalbine, kalbine hançer saplanmaya çalışırken “ben tarafsızım” demek Silivri’ye ihanettir.
Trakya’yı kömür dumanına boğarak cezalandırmaya çalışanlara karşı “ben tarafsızım” demek Trakya’ya ihanettir.
Silivri köyleri, ormanları, taş ocağı, kum ocağı adıyla yok edilirken “ tarafsızım” demek akciğerlerimize ihanettir.
Gazeteci ve gazete topluma yol gösteren, toplumu dizayn eden en önemli argümandır. 86 tane ulusal medya kuruluşuyla bu dizayn işlemini yapanlara karşı durmamak, onlara ortak olmaktır.
Tam bu esnada İlyas SALMAN abimizin bir anısını nakletmek istiyorum.
70 li yıllar, taksimde tiyatro yapan Salman abi, eşiyle beraber eski model arabasıyla bostancıya evine dönüyor, E.5 dediğimiz yoldan tam bostancıya dönecek, önünde bir kalabalık, 6 tane dolmuş şoförü, bir başka şoförü dövüyor.
O kısa ve çelimsiz haliyle el frenini çeken İlyas abiye, hanımı; “hayırdır İlyas ne oldu” diyor, İlyas abi; “hanım baksana 6 kişi bir kişiyi dövüyorlar “
Hanımı; “İlyas şimdi gidip sende dayak yiyeceksin bırak gidelim” diyor.
İlyas abi; hanım bak burada 6 tane puşt bir kişiyi dövüyor, ben bunu görüp, görmezden gelip gidersem, yedinci puşt ben olurum” diyerek arabadan aşağı inip bir güzel dayağını yiyor.
Bugün bu durumu onurla gururla anlatabiliyor.
Şimdi dostlarımıza, yoldaşlarımıza yapılan saldırılara karşı taraf olmazsak, yarın torunlarımıza ve gelecek nesillere anlatacak anılarımız olmayacak…